Özüm ARZIK ERZURUMLU
  • HOME PAGE/ ANA SAYFA
  • ABOUT/ HAKKINDA
  • SERVICES/ HİZMETLER
    • SIMULTANEOUS INTERPRETATION/ SİMULTANE ÇEVİRİ
    • CONSECUTIVE INTERPRETATION/ ARDIL ÇEVİRİ
    • LIAISON INTERPRETATION/ EŞLİK ÇEVİRİSİ
    • WHISPER INTERPRETATION/ FISILTI ÇEVİRİSİ
    • TRANSLATION/ YAZILI ÇEVİRİ
    • WORKING CONDITIONS/ ÇALIŞMA KOŞULLARI
    • INTERPRETING EXAMPLES/ÇEVİRİ ÖRNEKLERİ
  • CONTACT/ İLETİŞİM
  • BLOG/ YAZILAR
    • DENMARK/ DANİMARKA
    • ITALY/ İTALYA
    • GREECE/ YUNANİSTAN
    • FRANCE/ FRANSA
    • PORTUGAL/ PORTEKİZ
    • BELGIUM/ BELÇİKA
    • THAILAND/ TAYLAND
    • NEW YORK CITY

Kopenhag

24 Saatte Kopenhag 

12/10/2015

1 Comment

 
Picture
Picture
Picture
Konferans tercümanı olmanın en güzel taraflarından biri de başka yerleri, kültürleri iş vesilesiyle tanımak. Ben de Kasım ayında iş vesilesiyle Kopenhag’a düşürdüm yolumu. Tam da çokgezenler kulübü’nün Kopenhag paylaşımlarını görüp de “ah keşke” dediğim bir dönemde. Bir tercüman olarak her zaman vaktimiz olmuyor gezmeye. Bazen öyle ki işimizi yapıp ilk uçakla hooop başka işe geçiyoruz. Ancak bu sefer ne yapıp edip kendime bir gün tanıdım gezmek için. Peki 24 saatte Kopenhag’ta ne yapılır?

  1. Gitmeden bolca video izledim kentle ilgili, insanın 24 saati olunca verimli kullanmak istiyor. Hatta gideceğim mağazaları da belirledim. Öncelik tabi ki &other stories’indi. Dünyanın trafiğe kapalı alışveriş caddesine dönüşen ilk caddesi Strøget tabi ki ilk alışveriş durağım olacaktı. Öyle ki bu caddenin hemen bir sokak arkasında kaldığım için gece iner inmez bu caddede yürüyüş yaparak ertesi gün gidilecek yerleri belirledim ki gündüz saati zaman kaybetmeden alışveriş kısmını kısa tutup kente zaman ayırayım. Bu arada &other stories hala Türkiye’de olmadığı için girdim. Türkiye’de olan markalara eğer menşei o ülke değilse bakmıyorum.
  2.  Gece limanın olduğu Nyhavn bölgesine gidip yemek yedim. Yemek dedim ama bugüne kadar kaç ülke gezmişimdir bir Danimarka bir İsviçre üstüne görmedim pahalılıkta. Suya 30 lira verilir mi? Verdim. Çorbaya 90 lira verilir mi? Verdim. Yani demem o ki Nyahavn’da gece geç oldu diye bir çorba içtim 90 liraya. Çorba da beni içmiş olabilir tabi bu durumdaJ Nyahavn güzel ancak bayağı ufak bir yer. Tamam gitmeden video izledim de insan yine de daha büyük zannediyor. Neyse Kibritçi Kız’ı da yazan ünlü masalcı Hans Christian Andersen burada birkaç farklı evde yaşamış. O acaba neler hissetmiştir burada yaşarken diye düşünüp gezmek daha keyifli oluyor.
  3.  Nasıl oldu bilmiyorum aslında herhalde kentin nasıl pahalı olduğunu sezmişim, “aman canım bir gece de hostelde kalayım” dedim. Sanki çok hostel bilirmişim çok kalmışım gibi. Bir Berlin’de daha ilk yurt dışına çıkışımda, bir de ilk New York’a gidişimde kalmıştım, üstüne New York’ta bed bug yani bildiğin yatak biti kapmıştım. Neyse baktım hostelin resimleri pek hoş, bunu da yine pegasus’un çok gezenler kulübü sayfasında gördüm, tuttum odayı. Bir de o kadar bilmiyorum ki bu işleri, normal oda da var hostelde “aman beğenmezsem odaya geçerim” diyorum kendime. Meğer sonra sevgilim oda olayı o hostele özgü değil, her hostelde özel odalar da var dediJ Neyse çok hoş bir deneyim oldu benim için. Odada sürekli uyuyan var, sabahın altısında hareket başladı, sekizde artık gürültüden uyanmak zorunda kaldığımda bir ben vardım hala uyuyan. Özüm’ün hostelle imtihanı pek hoş olmadı yani. Yine de öğrenciler için harika bir hostel aslında. Bir kere kilidiniz varsa tüm eşyaları yatak altlarındaki kilitli çekmeceler koyabilirsiniz. Peki ben de var mıydı? Yoo ne gezer. Ben sürekli parasını verip kilitli dolaplarda resepsiyonda tuttum eşyalarımıJ Ne anladım yani ben bu hostelde kalma işinden. Tabi insan sekizde uyanup sokağa koyulunca heeer yer kapalı oluyor, bir ben bir işe gidenler vardı etrafta. Eh bari bot turu yapayım dedim. Christiania’ya gidecektim, resepsiyona sordum. Akşamsütü gidin oraya şimdi bot turu yapın dediler. Ben de koyuldum bot turuna. Ne öğrendim: Bir kere binaları evet Hollanda, Belçika mimarisine benziyor ancak ayrı bir tarzları var. Sürekli Hamlet aklımdan geçerek gezdim limanı. Üstelik meğer Hamlet aslında gerçekten yaşamış bir Danimarka kralıymış. Danimarka’nın ilk tarihçisinin yazılarında yer verdiği Shakespeare’in de oradan ismini aldığı. Bir de Rosenberg kalesini gezmeyi isterdim yine Hamlet’ten dolayı ama dışarıdan görmek bile güzeldi hayal kurmak için.
  4. Ardından kafelerde kahve keyfi yapıp insanları izledim. Bu ufacık kenti ne güzel kılıyor onu düşündüm. Sanırım özgür olma hissi. Herkes yağmura rağmen bisikletiyle geziyor. Bazı kentler insanı çok özgür hissetiriyor, Berlin ve New York öyle kentler bence. Kopenhag’ın da özgürlük açısından kalır yanı yok.
  5. Alışveriş caddesinden geçip Noel pazarında fıstıklı üzümlü sıcak şarabımı içip (ah ne güzeldi o!) Christiania’ya yola koyuldum. Yalnız seyahat etmek sıkıcı diyenler ben asla yalnız gezdiğimize katılmıyorum. İlla ki birileriyle tanışıyoruz, illa ki sohbet ediyoruz yollarda ya da illaki kafamızdaki imgelemler ile geziyoruz Hamlet’in ya da Andersen’inki gibi bu seyahatte. Christiania’yı ararken birine yol sordum. Ben gidiyorum, gel götüreyim dedi. Sonra anlatmaya başladı bana bölgeyi. Polis arada bir gelip biber gazı atıp gidermiş, bir de üstlerini ararlarmış. Şimdi bu bölge ne tabi oradan başlamak gerek... Burası askeri bir üs. Kimse ilgilenmiyor burasıyla, 70’lerde bir grup insan alıyor burayı ve özgür bir hayat biçimi kuruyor. Öyle ki şimdi pek çok kişi orada yaşamak istiyor ancak ev kiraları fırlamış. İçeride sanat, dans atöyeleri var. Fotoğraf çekmek, bisiklete binmek ve koşmak yasak. İlginç bir yer. Pekiyi yaklaştığınız nasıl anlaşılır? Kokudan. Ot kokusunu takip et, oradasın desem yeri. Sonra yolu gösteren çocuk “Maskeli insanlar görürsen korkma” dedi. Neden maskeliler dedim. Ot satışı illegal olduğu içinmiş. “Ben yasal zannediyordum Amsterdam gibi, nasıl yani?” dedim. Onun yanıtı da “Her kentte böyle yerler vardır tahminim, satış vardır, polis bilir ama karışmaz” oldu. Uzman olmadığım için bu konuda benimkisi turistik bir seyahatti, gelmişken görelim bu ünlü hipi mahallesini tarzı misali. Güzel ilginç bir mahalle. Bir yaşam tarzı deneyimi... 
Christiania dönüşü hava kararmıştı, yine güzel bir kafede oturup insanları seyrettim bolca. Sonra Aaarhus’a, gidip de çalışıp da görmeyeceğim kente doğru yola koyuldum akşam uçakla.
 
Tek gün ne kadar yeter tartışılır ancak 24 saat bile olsa her yerin Karaköy- Kadıköy rahatlığında olduğu bir kenti görmek hakikaten güzel. Ancak bazı yerler vardır geç kalmışsınızdır görmek için çünkü artık eski gördüklerinizle kıyaslarsınız ister istemez. İşte Kopenhag da öyle benim için. Bu yaz 15 gün Antwerp’in meydanındaki üçgen çatılı evde yaşamamış, Antwerp kafelerinde okuma yapmamış olsaydım belki Kopenhag’tan daha keyif alırdım. Ancak çok benzer bir rahatlığı, bir tasarım kentini 15 gün yaşadıktan sonra Kopenhag hoş bir seda kaldı...
 

1 Comment
James Dyer link
11/9/2022 11:41:57 pm

Big north enough yard campaign save reflect. Six religious throughout student different.
Across care example peace. Bit set help skin.

Reply



Leave a Reply.

    Author

    Travel lover, conference interpreter 

    Categories
    Kopenhag, Nyhavn. Christiania, Stoget, &otherstories

    All

Powered by Create your own unique website with customizable templates.
  • HOME PAGE/ ANA SAYFA
  • ABOUT/ HAKKINDA
  • SERVICES/ HİZMETLER
    • SIMULTANEOUS INTERPRETATION/ SİMULTANE ÇEVİRİ
    • CONSECUTIVE INTERPRETATION/ ARDIL ÇEVİRİ
    • LIAISON INTERPRETATION/ EŞLİK ÇEVİRİSİ
    • WHISPER INTERPRETATION/ FISILTI ÇEVİRİSİ
    • TRANSLATION/ YAZILI ÇEVİRİ
    • WORKING CONDITIONS/ ÇALIŞMA KOŞULLARI
    • INTERPRETING EXAMPLES/ÇEVİRİ ÖRNEKLERİ
  • CONTACT/ İLETİŞİM
  • BLOG/ YAZILAR
    • DENMARK/ DANİMARKA
    • ITALY/ İTALYA
    • GREECE/ YUNANİSTAN
    • FRANCE/ FRANSA
    • PORTUGAL/ PORTEKİZ
    • BELGIUM/ BELÇİKA
    • THAILAND/ TAYLAND
    • NEW YORK CITY