Hanya'nın Girit adasında bir liman kenti olduğunu biliyor muydunuz?
Üç yazdır Yunan adalarını geziyoruz. İlk yıl Kos-Simi-Rodos ile güzel bir başlangıç yaptık. Çeşme’nin hemen karşısındaki Sakız ile devam ettik. Bu yıl da Girit’e gittik. Girit üzerine ne yazık ki iyi bir yazı bulamadım dersimi çalışırken. Ben de en popüler 4 kenti gezme kararı aldım. Öylyese başlayalım.... Aya Nikolas: Burası için Girit’in St. Tropez’si deniliyor diye okumuştum bir yazıda. Sevgilim yorumu ise: iki sokak burası bu St, şu da Tropez şeklinde oldu. Görmesem St. Tropez’yi yine de inanmazdım buranın St. Tropez olduğuna zira bildiğiniz Kuşadası burası. Güzelim aydınlık bir resim çekmişler, sürekli onu koyuyorlar her yere. Ama beş adım ötesi Limontepe oluveriyor. Hatta bir gün yürüyüş yaparken Yunan mimarisinin engin örnekleri diye adlandırdığımız(!) yarım kalmış inşaatlar gördük bolca. Pek çok sahil var yakınında. Biz EOT adlı Bakanlığın tesisini tercih ettik sevgilim kum değil çim sever olunca. Zira yazları içindeki Başak dışarı çıkıp kumlu denize dayanamıyor, her yeri kum oluyor diye. Ben ise güya kentte temiz düzenli olup “aman canım n'olacak kum, mis gibi” diye bütün gün hatta gece tuzlu, kumlu gezebilrim tatilde. Bir akrep ve bir başak çıkıyor işte tatillerde. Neyse kumsuz denizimiz güzeldi. İlk akşam Ble Katsalorakia adlı restorana gitik. Bize göre Yunanistan’a gidince yenmesi gereken ahtapot yedik. Bu restoranı şiddetle tavsiye ederiz harika bir manzarası, çok keyifli bir bahçesi var. https://www.e-table.gr/en/restaurant/ble-katsarolakia İkinci akşam adanın diğer tarafında ancak yürüme meseafesindeki Faros restoranı tercih ettik. Balık yedik ancak ilk akşamki restoranın yemekleri daha iyiydi açık ara. Hanya: Girit’in bozulmamış Alaçatı’sı. Aya Nikola’daki hayal kırıklığından sonra kent merkezine hayran hayran giriş yaptık. Hele ki airb&b’den tuttuğumuz ev merkezde olunca bir anda Hanya’lı olduk bir günlüğüne bile olsa. Küçük dar sokakları ile pek mi pek şirin pek mi pek pahalı kent. Kar küresi koleksiyonu yapıyorum ve aynı kar küresi Hanya’da 10, Kandiye’de 5 euro desem bilmem anlatabilir miyim. Müze gibi ufacık sevimli bir eski kent merkezi var. Tasarım butikler, giysiler, takılar çok göz alıcı. Hele ki kentteki begonviller restoranların çatılarını kaplamışlar, renkler muhteşem. Zaten kent tablo gibi duran begonviller ile daha da bir güzelleşiyor. Akşam Tamam adlı resotaranda yedik yemeği. http://www.tripadvisor.com/Restaurant_Review-g189415-d1104362-Reviews-Tamam-Chania_Town_Chania_Prefecture_Crete.html Bu arada adada Yunan değil Girit mutfağı hakim. Ancak İzmirliyseniz bu sizin için hiç de yeni değil. Sarmalar, dolmalar, otlar derken bildiğiniz Ege mutfağı. Ancak artık az çok çözebilmeye başladım Yunanların neyi nasıl yaptıklarını o yüzden domatesli ne görsem alıyorum. Orada da sardalya doldurma yedim. Sardalyaya domates doldurmuşlar, enfes bir yemek yapmışlar. Yunanlar domatesi bizden daha çok daha özenli kullanıyor sonuç da şahane oluyor. Yemek sonrası limanda yürüdük bolca. Ertesi gün de elimizde Hanya rehberi ile tarihi yerlerini dolaştık bu görkemli liman kentinin. Pazarına gittik, sonra Türk mahallesine yürüdük. En son Meltemi adlı kahvaltı mekanında filtre kahvemizi yudumlayıp yine yeniden yola döküldük. Resmo (Rethymno): Dar sokakları pek romantik diye okumuştum o nedenle pek umutluydum bu kentten ama Hanya sonrası olmadı. Bu arada akşam ... restorana gitme umuduyla Hanya’dan çıktıktan sonra Elafonissi beach’e gitmek yerine Hanya’nın hemen dışında bir yerde denize girdik. Aklımız sıra akşam sevgilimin bir dergide okuduğu dağlardaki bol ödüllü restorana gidecektik. Akşam üstü dağa çıkmaya başladık ama ne çıkma. Önce ağustos böcekleri ötmez oldu yükseklik arttıkça, sonra iklim değişti. Açık konuşmak gerekirse yollar öyle dik ve virajlıydı ki ben yemekten öte “Biz buradan nasıl ineceğiz karanlıkta” korkusu sardı beni. Zira sağolsunlar ışık normal yolda bile az Girit’te, dağda hiç yok. Neyse ki sevgilim de sonunda anladı da geri dönelim dedi. Bana göre pek iyi oldu döndüğümüz zira tam kuş uçmaz kervan geçmez bir yoldu. Kuşlar arabayı görünce gerçekten uçmuyorlar, yollarda dağ keçisi sürüleri var onlar da arabadan kaçmıyorlar. Biz inerken yine hava aydınlıktı da biz bari onları görebiliyorduk, ışıksız nasıl olurdu tahmin etmek bile istemiyorum. Neyse bu hoş deneyimden sonra kente vardık. Retymno House adlı kentin merkezinde bir otelde kaldık.Akşam otelin sahibini dinleyip Thalos Restoran’a gittik. Yine ahtapot söyledik ve koca ahtapotu masamızda bulduk. Başka adalarda bir-üç bacak yemeye alışık olan bünyemiz çok geldi tabi. Sabah yine old city’i gezip güzel bir kahvaltı yapıp yola koyulduk. Kandiye (Heraklion): Burası adanın başkenti ve en kalabalık, görülmeye gerek olmayan kenti. Trafiği tam bir keşmekeş. Kent merkezi kalabalık gürültülü. Hiç gerek yokmuş görmeye ancak Arkeoloji Müzesi’ni görmeye değerdi. Kentin silüeti o kadar bakımsız, çirkin ki hani üst katı çıkmak için demir atarlar son kata öyle bekler o demirler, işte tam öyle evler var yukarıdan bakınca kente. Pek bir özensiz davranmışlar yani kente. Arkeoloji Müzesi ise görmeye değerdi. Tabi ki bir Meksika Arkeoloji Müzesi değl ama zaten bu iki müzeyi karşılaştırmak elma ile armutu karşılaştırmak olur. Ancak Miken uygarlığına dair ipucu veren eserler sergileniyor. Tabi benim en çok ilgimi çeken takılardı. Özetle kadın her uygarlıkta kadın, yüzlerce yıl önce de kadınmış, süsüne düşkünmüş, bu uygarlıkta da altını döneme göre harika işlemişler. Kazancakis’in mezarı bir tepede. Yazık ki çevresinde ne bir bilgi ne bir levha yok. Öyle boşlukta bir yer yapmışlar, koymuşlar. Heraklion’da ... beach’ten denize girip havaalanında aldık soluğu. Kanımca 4 kenti 5 güne sığdırmak fazla hırslı bir plandı. Peki şimdi olsa ne yapardım, bir Girit tatili nasıl olsa güzel olur : · En güzel kent Hanya. Hanya’da kalır, bir gün Elafonossi beach’e , bir gün de Balos beach’e giderdim. Balos beach’e araba ile gidilmiyor,.... yapmak gerekiyor. · Aya nikolas adanın en uç noktası. Hanya’ya üç buçuk saat. Üç buçuk saat oraya gitmezdim. · Hanya’da kalırken günü birlik bütün günü Resmo’da geçirecek şekilde gidip gelirdim. Hata belki yemek sonrası dönmemek için bir gece kalınabilir de.
0 Comments
|
Özüm Arzık Erzurumluİşi gereği ve merakı gereği bol seyahat eden konferans tercümanı ArchivesCategories |